23 Aralık 2014 Salı

Kırgızistan ve Edebiyatı

    Özbekistan’ın doğusunda, Kazakistan’ın güneyinde yer alır. Başkenti Bişkek’tir.
 Nüfusu 4.4. milyon olan ülkenin büyük çoğunluğunu Kırgız Türkleri oluşturur.
 Yönetim şekli Cumhuriyet’tir.
Komşuları Kazakistan, Tacikistan ve Çin Halk Cumhuriyeti vardır.
Kırgızların kendilerine özgü köklü bir kültürleri vardır. Manas Destanı en ünlü eserleridir.
Çağdaş Kırgız edebiyatı, Çağatay edebiyatının bir devamı sayılır.
* Bu edebiyat; sözlü halk edebiyata olarak yaşayagelmiştir. Mit, efsane, destan, masal,bilmece, atasözü türleriyle zengin ve güçlü bir biçimde yaşayan sözlü edebiyat Er Töştük, Manas gibi birçok destan meydana getirmiştir.
* 20. yüzyılın ilk yarısında yetişen şairlerse; çağdaş edebiyatın temelini oluşturmaya başlar. Ancak, bu edebiyatın esas kurucuları; Kasım Tınıstanulı, Sıdık Karaçayev'dir.
* 1920'li yıllar, çağdaş Kırgız edebiyatının ilk dönemini oluşturur. Ekim devrimi sonrasındaedebiyat "toplumcu gerçekçilik" anlayışının etkisine girer. Bu yıllar edebiyatın gerek öz gerekse biçim bakımından yenilikler denediği bir dönemdir.
* Taşkent ve Almatı gibi kentlerde öğrenim gören genç yazarlar Kazakça ve Tatarca dergilerde göründükten sonra kendi ülkelerinde çıkan yayın organlarında da yazmaya başladılar.
* 1924'ten sonra çoğalan bu süreli yayınlar, edebiyatın canlanıp gelişmesinde büyük rol oynar, Erkin Too adlı Kır gız gazetesi bu yıl içinde yayımlanır.
* 1930'lu yıllarda ekonomik ve kültürel alanda görülen gelişmeler edebiyatı da etkilemiş; yazarlar, kurulan birçok dernek içinde yer almıştır.
* Şiirde serbest ölçüye de bu yıllarda geçilmiş; eski ve yeni biçimli şiirler lirik, epik, didaktik, pastoral türlerde kendini göstermiştir.
* Düzyazının gelişmesine Tokombayev öncülük etmiştir. Bu dönemin eserlerinde Kırgızlar'in kendi yaşantılarına yer verilmesi dikkat çekicidir.
* İkinci Dünya Savaşı, tema ve konularda bir değişiklik yapmıştır. Savaş konusu edebî türlerden gazeteye ve dergilere kadar yayılmıştır. Yurt sevgisi, vatanın savunulması, yiğitlik... vb. temalar çokça işlenmiştir. Bu dönemde Osmanov dikkat çekicidir.
* 1945-1955 yıllan, Savaş Sonrası Kırgız Edebiyatı olarak adlandırılır. 1950 ortalarında Cengiz Aytmatov'un öykü ve romanları gün ışığına çıkar. Edebiyatta sınıfsal bakış açısı bu dönemde görülür.
* 1991'de Kırgızistan'ın bağımsızlığının kazanılmasıyla, edebiyat filizlenmeye başlamıştır.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder