Tanrı Dağları’ndan Aral Gölü’ne kadar uzanan bölgede bulunmaktadır.
Başkenti Taşkent’tir. Önemli merkezleri Buhara ve Semerkant’tır.
Karlukların, Oğuzların ve Kıpçakların birleşmesinden meydana gelen Özbekistan Batı Türkistan’ın bir parçasıdır.
Komşuları Kazakistan, Tacikistan, Afganistan ve Kırgızistan’dır.
Türk dillerinin Karluk grubunda yer alan, Eski Çağatayca’nın bir devamı olan Özbek Türkçesini kullanan Özbekler, 1993 yılında Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçmişlerdir.
Türkçe'nin iki büyük kolundan birine (Çağatay Lehçesi'ne) bağlı olarak gelişen bugünkü Özbek edebiyatı Çağatay edebiyatının bir devamıdır.
* Özbeklerin zengin bir halk edebiyatı geleneği vardır. Alpamış, Köroğlu... çevresinde oluşan destanlar; aşk öyküleri,masal, atasözü, mani, ninni, türkü, ağıt, alkış, kargış, bilmece, atışma, taşlama, sözlü halk tiyatrosu bu ürünlerdendir. Bunlar, 1918'den sonra bilimsel olarak derlenip yazıya geçirilmeye başlanmıştır. Doğal olarak bu ürünler bugünün edebiyatına da bir temel oluşturmuştur.
* Çağdaş Özbek edebiyatı, 1860'tan 1910'lu yıllara kadar bizdeki Tanzimat dönemini andıran bir hazırlık dönemi yaşamıştır.
* Biçimde eskiye, özde yeniye bağlılık gözlenmektedir.
* Edebiyat; toplumu aydınlatma, eğitim, toplumsal aksaklıklar... türünden sorunlara yönelmiştir.
* Bu farklılaşma ve Mehmet Emin Yurdakul, Ziya Gökalp, İsmail Gaspıralı'nın Türkistan'a yayılmaya başlayan düşünceleri, Özbekistan'da da bir yenilik akımı (Cedidcilik) ve millî edebiyat anlayışı uyandırmaya başlamıştır.
* Özbek edebiyatında yenilikçi (Cedidci) dönemi (1903), bu ulusal uyanışla başlamış ve 1930'lara kadar süregitmiştir. Hamza Hakimzade Niyazi, Abdurrauf Fıtrat gibi yazarlar çağdaş edebiyatın öncülüğünü yapmışlardır. Bu dönemde Terakki, Hurşit, Şöhret, Turan, Sada-yı Türkistan, Hürriyet, Ayine gibi gazete ve dergiler yayımlanmış; modern şiir, öykü, oyun... türünde eserler yazılmaya başlamıştır. Ancak, 1925'ten sonra Sovyetler Birliği'nin sanat anlayışı edebiyatta da etkisini duyurmaya başlamıştır.
* 1991'de Özbekistan'ın bağımsızlığım kazanmasıyla ülkede "Ulusal İçerikli" bir edebiyat gelişmeye başlamıştır Bu edebiyatın başlıca temsilcileri şunlardır: Hamit Alimcan, Erkin Vahidoğlu, Abdullah Arifoğlu, Cemal Kemal, Rauf Parfi, Gûlçehre Nurıllayeva, Amar Matcan, Dedehan Hasan, Muhammed Salih, Hasiyet Baba Muradoğlu, Azim Süyün, Umsan Azimoğlu, Şevket Rahman, Erkin Azam, Hurşit Davran, Tahir Kahhar, Sait Ahmet, Naim Karimov, Nazar Eşankul, Seyyar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder